Prof. Dr. Süleyman Pampal, Türkiye'de bugüne kadar 5 deprem haritası çıkartıldığını, ilk dört haritada risksiz görülen bazı semtlerin ilk defa 1986'da çıkartılan 5. haritada riskli olarak işaretlendiğini söyledi. Pampal, yenilenmekte olan haritada Ankara'nın daha çok kesiminin "riskli" olarak görüldüğünü belirtti.
YÜKSEK TEHLİKE ALTINDA
Pampal, bilimsel çevrelerin bile Ankara'da tehlikenin bu derece yüksek olduğunu 20-25 yıldır yapılan çalışmalarla öğrendiğini ifade etti. Pampal, "Ankara yapı stokunun ciddi bir şekilde değerlendirilip, kentsel yenileme çalışmaları çerçevesinde gündeme alınması lazım" dedi.
Yer hareketlerine ilişkin önemli çalışmalar yapan Gazi Üniversitesi, MühendislikMimarlık Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr Süleyman Pampal, Ankara'nın İstanbul'dan hatta Türkiye'nin birçok bölgesinden daha fazla risk ve tehlike altında olduğunu belirterek, "Ankara, kuzeyde Kuzey Anadolu fay sistemi, doğuda Kırıkkale-Erbaa ve Akpınarfay zonu, güneydoğuda Tuz Gölü, batı-güneybatı'da İnönü-Eskişehir fay zonlarından etkilenebilir. Ankara'nın dört tarafı yıkıcı, yani 7'den büyük deprem yaratma riski olan aktif faylarla sarılmış durumda" bilgisini verdi.
'DÖRT TARAFIMIZ FAYLA ÇEVRİLİ'
Ankara çevresindeki aktif faylardan birinin kırılmasının kötü sonuçları olabileceğini vurgulayan Pampal, şunlan söyledi: "Ankara'nın İstanbul'dan daha az tehlikesi yok. Hatta daha çok tehlikesi var. Ankara'nın dört tarafı yıkıcı deprem riski olan aktif faylarla sarılmış durumda. Ayrıca Ankara'nın yakın çevresinde, ilçelerinde, 5, 6, 6.5 büyüklüğe kadar deprem yaratabilecek küçük faylar var."
"ZEMİN RİSKİ YÜKSELTİR"
Pampal deprem riskini etkileyen faktörlerin en önemlisinin zemin olduğunu söyledi. Pampal, "Alüvyal zeminler ve 'Ankara kili' dediğimiz zeminler riskli. Bunlar depremin şiddetini artırıp, 2 kat kadar yükseltir. Mesela bazı semtlerde zemine uygun olmayan 10-15 katlı gecekondular var. Diyelim ki 6.5 şiddetinde deprem oldu. Bu zemin bu depremi 9'a kadar yükseltebilir" diye konuştu.
"6. HARİTADA RİSKLİ BÖLGE ARTTI"
Süleyman Pampal, kaya zemin üzerindeki yapılann deprem açısından daha avantajlı olduğunu vurguladı. Çankaya, Gaziosmanpaşa, Ulus Kale civarı, Keçiören, Yenimahalle ve Ümitköy'ün yüksek kesimlerinin kaya zeminlere sahip olduğunu belirten Pampal, şöyle devam etti: "Şu semt kötüdür, bu semt iyidir diyemezsiniz. Yapılar iyi yapılmamışsa, kayalar sizi kurtarmaz. Türkiye'nin 5 deprem bölgeleri haritası var. İlki 1947'de yayımlanan ilk dört haritada Ankara beyaz gösterilmiş, deprem tehlikesi olmayan yerlerdendir diye. 1986'daki son haritada ise Ankara'nın önemli kesimleri, birinci, ikinci, üçüncü deprem bölgesine dahil olmuştur. Yenilenmekte olan haritada Ankara'nın daha çok kesimi kırmızıya boyanmış. Bilimsel çevreler bile, Ankara'da tehlikenin bu kadar yüksek olduğunu 20-25 yıldır yaptığımız çalışmalarla öğrendi."
Habertürk Ankara Gazetesi
YÜKSEK TEHLİKE ALTINDA
Pampal, bilimsel çevrelerin bile Ankara'da tehlikenin bu derece yüksek olduğunu 20-25 yıldır yapılan çalışmalarla öğrendiğini ifade etti. Pampal, "Ankara yapı stokunun ciddi bir şekilde değerlendirilip, kentsel yenileme çalışmaları çerçevesinde gündeme alınması lazım" dedi.
Yer hareketlerine ilişkin önemli çalışmalar yapan Gazi Üniversitesi, MühendislikMimarlık Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr Süleyman Pampal, Ankara'nın İstanbul'dan hatta Türkiye'nin birçok bölgesinden daha fazla risk ve tehlike altında olduğunu belirterek, "Ankara, kuzeyde Kuzey Anadolu fay sistemi, doğuda Kırıkkale-Erbaa ve Akpınarfay zonu, güneydoğuda Tuz Gölü, batı-güneybatı'da İnönü-Eskişehir fay zonlarından etkilenebilir. Ankara'nın dört tarafı yıkıcı, yani 7'den büyük deprem yaratma riski olan aktif faylarla sarılmış durumda" bilgisini verdi.
'DÖRT TARAFIMIZ FAYLA ÇEVRİLİ'
Ankara çevresindeki aktif faylardan birinin kırılmasının kötü sonuçları olabileceğini vurgulayan Pampal, şunlan söyledi: "Ankara'nın İstanbul'dan daha az tehlikesi yok. Hatta daha çok tehlikesi var. Ankara'nın dört tarafı yıkıcı deprem riski olan aktif faylarla sarılmış durumda. Ayrıca Ankara'nın yakın çevresinde, ilçelerinde, 5, 6, 6.5 büyüklüğe kadar deprem yaratabilecek küçük faylar var."
"ZEMİN RİSKİ YÜKSELTİR"
Pampal deprem riskini etkileyen faktörlerin en önemlisinin zemin olduğunu söyledi. Pampal, "Alüvyal zeminler ve 'Ankara kili' dediğimiz zeminler riskli. Bunlar depremin şiddetini artırıp, 2 kat kadar yükseltir. Mesela bazı semtlerde zemine uygun olmayan 10-15 katlı gecekondular var. Diyelim ki 6.5 şiddetinde deprem oldu. Bu zemin bu depremi 9'a kadar yükseltebilir" diye konuştu.
"6. HARİTADA RİSKLİ BÖLGE ARTTI"
Süleyman Pampal, kaya zemin üzerindeki yapılann deprem açısından daha avantajlı olduğunu vurguladı. Çankaya, Gaziosmanpaşa, Ulus Kale civarı, Keçiören, Yenimahalle ve Ümitköy'ün yüksek kesimlerinin kaya zeminlere sahip olduğunu belirten Pampal, şöyle devam etti: "Şu semt kötüdür, bu semt iyidir diyemezsiniz. Yapılar iyi yapılmamışsa, kayalar sizi kurtarmaz. Türkiye'nin 5 deprem bölgeleri haritası var. İlki 1947'de yayımlanan ilk dört haritada Ankara beyaz gösterilmiş, deprem tehlikesi olmayan yerlerdendir diye. 1986'daki son haritada ise Ankara'nın önemli kesimleri, birinci, ikinci, üçüncü deprem bölgesine dahil olmuştur. Yenilenmekte olan haritada Ankara'nın daha çok kesimi kırmızıya boyanmış. Bilimsel çevreler bile, Ankara'da tehlikenin bu kadar yüksek olduğunu 20-25 yıldır yaptığımız çalışmalarla öğrendi."
Habertürk Ankara Gazetesi
deprem bölgesinde olsun olmasın artık her şehir için deprem koruması yapmanın vakti geldi geçiyor. en üzüldüğüm ise 18 yıldır akıllanmadık.