Sektör temsilcileri 2016 konut satışlarında tarihi rekor bekliyor!
Başarısız darbe girişimi sonrası gayrimenkul sektöründe güç birliği kararı alındı. Emlak Konut GYO ile Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) kampanya seferberliği başlattı. Yaklaşık 60 bin konutun 1-31 Ağustos tarihlerinde 120 ay vade, yüzde 20 peşin ve 0.70 faizle satılacağı duyuruldu. Gayrimenkul sektörüne canlılık getirmesi hedeflenen kampanyaya yoğun ilgi oldu. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen satış ofisleri doldu. İlk haftada Emlak Konut projelerinden yapılan satış 1 milyar TL'yi aştı.

REKOR SATIŞ BEKLENİYOR
İnşaat sektörü kendi imkânları ile faizi 0.7'ye çekince Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bankalara yönelik 'Faizleri yüzde 9'a çekin' çağrısı yapmıştı. Bankalar bu çağrıya yanıt verdi. Peş peşe yapılan açıklamalarla konut kredilerinde faiz oranlarını yüzde l'in altına çekmeye başladı. Bankalardan gelen desteğin de sürmesi ile bu yıl gayrimenkul sektöründe rekor satış yapılması bekleniyor.

ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK
15 Temmuz darbe girişimi soması GYODER'in daha güçlü bir Türkiye için elini taşın altına koyduğunu belirten GYODER Başkam Aziz Torun, "Gayrimenkul Sektörü Güç Birliği kampanyası bu amaçla attığımız önemli adımlardan ilki. GYODER üyesi 49 üye firmanın 118 projesinden 60 bine yakın gayrimenkul, 10 yıl vadeli ve aylık yüzde 0.7'lik bir kredi faizi ile tüketiciye sunuluyor. 31 Ağustos'a kadar geçerli olan bu tarihi kampanya ile amacımız ülke ekonomisine katkı sağlamak ve sektöre ivme kazandırmaktır. Ülkemize ve sektörümüze sahip çıkıyoruz. İşimizin başındayız, üretmeye ve yatırım yapmaya devam ediyoruz" dedi.

TANITIM TURUNA ÇIKILACAK
Gayrimenkul sektörünün üreten, vergi veren, 2 milyon kişiye istihdam sağlayan ve 200 alt sektörü besleyen bir sektör olduğunu söyleyen Torun, 2023 hedefleri olan Türkiye için gayrimenkul sektörünün stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti. Yurtiçinde yapılan kampanyaya ek olarak Türkiye'nin yurtdışında tanıtımı için de projeler geliştirdiklerini belirten Torun, "Ekonomi Bakanlığı'nın önderliğinde oluşturulan TİM, DEIK, TUSİAD, MÜSİAD, gibi STK'larla birlikte GYODER olarak yurt dışında, özellikle AB ülkeleri olmak üzere Türkiye algısını güçlendirmek üzere çalışmalara katılacak, siyasi ve ekonomik istikrar ile büyüyen, gelişen, güvenli ve huzurlu bir ülke olduğumuzu anlatacağız. GYODER olarak ise 3 ay içinde yurtdışında 3 ayrı fuara katılıyoruz. Eylül ayında Dubai, Ekim ayında Kuveyt ve Kasım ayında da Cidde Cityscape fuarlarında olacağız" dedi.

KAMUDAN DESTEK BEKLENİYOR
Türkiye'de güçlü demokrasinin kanıtlandığını, güçlü bir ekonomi için de iş dünyasına önemli görevler düştüğünü belirten gayrimenkul sektörü temsilcileri kamudan da destek bekliyor. 15 Temmuz'da yaşanan talihsiz olaydan soma tüm Türkiye'nin güç birliği yaparak her konuda tek vücut olduğunu söyleyen İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, "İnşaat firmaları gerek bireysel gerekse birlikte hareket ederek, uygun faiz ödeme koşulları ve fiyat artışı olmaksızın konut ihtiyaçlarım karşılama kararı aldı. Çevre ve Şehircilik Bakam ile bir araya gelen sektör temsilcileri, güç birliği için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini açıkladı. Bu kapsamda bakanlık yabancı satışlarım desteklemek için vatandaşlık hakkı ve oturma izinleri konusunda özendirici adımları bir an önce atacağını belirtti. Aynı zamanda yabancıya yapılan satışların ihracat kapsamında değerlendirilmesi için çalışmaların yapılması için çalışma yapılacağının da sinyalini verdi. Diğer taraftan KDV düzenlemesi, harçların makul seviyeye çekilmesi damga vergisi gibi yüklerin hafifletilmesi gibi teşvik edici girişimlerine sıcak bakan bakanlık; böylece daha ucuza konut üretilmesi için üzerine düşen görevi yapabileceğinin işaretini verdi" dedi.

İHTİYACA GÖRE KONUT YAPILMALI
Gayrimenkul sektörünün son 10 yıldır çok önemli büyüme gösterdiğini ifade eden EYG Grup İcra Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, "Gayrimenkul sektöründe nüfus artışından kaynaklı her yıl 600 bin yeni konut ihtiyacı oluşuyor. Her yıl 600 bin konut üreterek büyüyen bu sektör son 10 yılını hep zirvede geçirdi. Türkiye'de yıllık ihtiyaç duyulan konutun üzerinde bir üretim sağlanıyor. Minimum 600 bin konut üretilmesi gerekirken 900 bin konut ruhsatlandırılabiliyor. Bu da sektör oyuncularının konut geliştirmeye devam edeceğini aynı zamanda da üretebilme becerisinin arttığını gösteriyor. Yılda 500-550 bin sıfır konut satılırken, ikinci elle birlikte toplam 1 milyon 200 bin konut satışı gerçekleşiyor. Burada çok ciddi bir pazar oluşmuş durumda ancak ihtiyacın üzerindeki konut üretimine, arazi stokunun azalmasına ve rekabetin artmasına rağmen fiyatlar sürekli yükselmesi dikkat çekici bir durum. Piyasayı iyi analiz etmeyen, ne olursa olsun yaparım-satarım diyen, piyasanın dinamiklerini takip etmeyen veya yanlış kararlar veren üreticüerin konutlarının rekabet ortamında satamaması halinde borçlarım ödeyemeyen konut projeleri ortaya çıkabüir" dedi.

Bugünün ve geleceğin trendlerinin doğru analiz edilerek doğacak ihtiyaçlara göre projeler yapılması gerektiğini belirten Çelik, kamunun da, sektörün önlerini açacak vizyonla hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti. Çelik,"Belediyeler imar yapıp ruhsat veren konumundan çıkıp, şehirlerinin yaşanacak alanlarım, çalışılacak alanlarım eğlence sanat spor alanlarını yaşam konforlarını artıracak şekilde planlayan birimlere dönüşmeli" dedi.

15 TEMMUZ YENİ BİR MİLAT
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin tüm ülke vatandaşlarının inanç bütünlüğünü sağladığı gibi şer bir olaydan da büyük bir hayır çıktığını söyleyen Ömer Faruk Çelik, "Konu vatan, millet ve demokrasi olunca, hangi görüşte, hangi inançta olursa olsun, halkımızın nasıl tek yürek tek bilek haline gelebileceği görülmüştür. Artık, ülkemizde başka bir 15 Temmuz'un yaşanmayacağı böyle bir kalkışmaya kimsenin kolay kolay cesaret edemeyeceği bir iklim oluşmuştur. Şimdi artık devletin, siyasetin, bürokrasinin ve iş dünyasının üzerinde daha büyük bir sorumluluk yüklenmiştir. Bugün geldiğimiz noktada dünkü ezberlerin bozulup yeni trendlerin oluşumuna, iş modellerinin yavaş yavaş değişmesine ihtiyaç olduğu görülüyor. Eğer Türkiye 14 Temmuz'daki paradigmalarını değiştirir, 15 Temmuz'u yeni bir milat olarak ele almayı başarabilirse; Yepyeni bir Türkiye'ye ve çok güçlü bir ekonomiye ulaşmamızda hiçbir engel kalmayacaktır" dedi.

YENİ FİNANSMAN MODELLERİ
Sektörün sağlıklı büyümesi için bazı düzenlemeler de gerektiğini belirten Aziz Torun şunları söyledi: "Başta büyük şehirlerimiz olmak; üzere, ülkemizde şu anda yaşanan kentsel dönüşüm sürecini kapsamlı bir imar reformu ile planlamalıyız. Sektörümüzün üzerindeki yüzde 14'e kadar varan vergi ve harç yükü hafifletilmeli, sektörde haksız uygulamalara sebebiyet veren KDV uygulamaları çözümlenmeli, Tüketiciyi Koruma Kanunun getirdiği cayma hakkının oluşturduğu risk düzeltilmeli. Sermaye piyasası ve yeni finansal modelleri kullanmaya özendirmeli ve güçlendirmeliyiz. Yabancı yatırımcının talep ve beklentilerini göre farklı projeler üretmenin yanı sıra ürün çeşitliliğini de artırmalıyız. Gayrimenkul piyasasının finansman modelleri bakımından çeşitlendirilmesi, firmalarımızın öz kaynağım güçlendirilmesi için halka arz, fonlar, gayrimenkul sertifikası, kira sertifikası, tahvil gibi sermaye piyasası araçlarım kullanarak, yabancı sermayenin gayrimenkul sektörüne girişini ve akışını sağlamalıyız. Sat- yap'a dayalı bir finansman modeli uzun vadede sektörü zorlayacağını düşünüyoruz. Güçlü finansal yapılar oluşturulması için sermaye piyasası araçları yamnda, güçlü iş ortaklıklarına da açık olmalıyız. Bunun için de şirketlerimizi kurumsal ve şeffaf yapılara kavuşturmalıyız."

DESTEK YATIRIMI HIZLANDIRIR
Türkiye Müteahhitler Birliği'nin (TMB) uluslararası sektör kuruluşlarına ve yabancı misyon temsilcilerine bilgilendirme mektupları gönderdiğini belirten TMB Başkam Mithat Yenigün, "Mektuplarda ekonominin mevcut durumu ve Türkiye'nin demokrasiye bağlılığı ile Türk ekonomisinin ve inşaat sektörünün gücü vurgulanmıştır. İlişkilerimizin geliştirilmesi, yurtiçinde ve yurtdışında yatırımların arttırılması için üzerimize düşen sorumluluk, her zaman olduğundan daha büyük bir kararlılıkla yerine getirilecektir. Bu süreçte, devletimizin sağlayacağı teşvik ve finansal destekler, yeni pazarlarda atılımlarımıza hız katacaktır" dedi.

Yenigün, darbe girişimiyle sadece demokrasiye karşı değil, ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerine, iç ve dış dengelere ve Türkiye ekonomisinin uluslararası yatırım çekme potansiyeline de kast edildiğini söyledi. Ülkede hızlı toparlanmamn devam ettiğini belirten Yenigün, "Süreç normalleştikçe, kurumlar yeniden çalışır hale geldikçe, iç ve dış platformda güvenin yeniden tesis edilmesi ve hayatın normal akışına geri dönmesi somasında sistem daha da güçlenebilecek; dinamik ve potansiyeli yüksek Türkiye ekonomisi küresel akımlar açısından yeniden pozitif bir döngüye girebilecektir. Türkiye'nin hızla ve etkinlikle ekonomik ve sosyal reform sürecini hayata geçirmesi; tasarrufların arttırılması, üretim ve dış ticaret süreçlerinin desteklenmeye devam etmesi, ticaret ve yatırım politikalarının doğrudan yabancı yatırımları ve katma değeri yüksek ihracata yönelimi teşvik edecek biçimde yeniden düzenlenmesi, ayrıca bilgi ve insan tabanlı sermayeye yüksek oranda yatırım yapılması her zamankinden de fazla derecede önem kazanmaktadır" diye konuştu.

Gülistan ALAGÖZ/Hürriyet Ek Gazetesi

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner182

banner181