'7.5 milyon riskli binanın dönüşüme ihtiyacı var'!

25 Ekim 2017 Çarşamba 14:32

Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, kentsel dönüşümün geleceği planlama süreci olduğunun altını çizerek, "Kentsel dönüşümün sosyal bir olgu olduğunu, çevre düzenine, tarihi dokuya uygun olması ve tamamlandığında yeni trafik ve çevre sorunları doğurmaması gerektiği bilinciyle harekete geçilmelidir" dedi.

Kurum, bu bilinçle 200'ün üzerinde farklı sektöre çarpan etkisi bulunan, inşaat sektörünün ülkedeki kentsel dönüşüm politikalarından ve yasal düzenlemelerden doğrudan etkilendiğine dikkat çekti. Kurum, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın son dönemde kentsel dönüşüm aktörleriyle sürekli istişare halinde olduğunu belirterek, "Bu çalışmalarda kentsel dönüşüm süreci hızlandırıldı. Bu bağlamda kentsel dönüşüm için ciddi bir kaynak oluşturulduğunu ve 20 maddelik bir kanununda hazırlanmakta olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullandı. Şu an dönüşüme ihtiyacı olan 7.5 milyon riskli binanın bulunduğunu hatırlatan Kurum, "Çok fazla sayıda eski, sağlıksız ve deprem riski taşıyan ülkemiz konutları için alınan kentsel dönüşüm tedbirlerini çok yerinde buluyorum. Biz de Emlak Konut olarak devletimize kentsel dönüşüm çalışmalarında katkıda bulunacağız" şeklinde konuştu.

HIZLI DÖNÜŞÜM SÜRECİ BAŞLADI
Murat Kurum, geçmişte yaşanan depremler sonucu şehirlerin ekonomisinin onlarca yıl öncesine gerilediğini vurguladı. Kurum, "Yaşam alanlarımızı her türlü afet riskine karşı güvenli hale getirmek amacıyla 2012'de 6306 sayılı Kanun çıkartılmış ve bu kanunun sunduğu kolaylık, teşvik ve muafiyetler çerçevesinde riskli yapı stokumuz hızlı bir dönüşüm sürecine girdi" ifadelerini kullandı. Kurum, "Bugün gelinen durum itibariyle vatandaşlarımızın yapı bazında yenileme faaliyetleri hızla devam ederken kentsel dönüşümde hedefimizin mahalle ve kent ölçeğinde bütüncül kentsel dönüşüm projeleri üretmek ve yönetmek olduğunu unutmamamız gerekiyor" diye konuştu.

Şehirlerin en büyük eksikliğinin sosyal ve teknik altyapı alanları olduğuna vurgu yapan Kurum, "Parçacıl olarak yürütülen dönüşüm uygulamalarında binaların depreme karşı daha dayanıklı hale gelmesinin yanında kente ilave kazanımlarının olduğunu söyleyemiyoruz" dedi. Kurum, şöyle devam etti: "Kentsel dönüşüm uygulamalarında yaptığımız müdahalelerin kentte geri dönülmez tahribatlara yol açmaması için bu sürecin, parçacıl (bina bazlı uygulamalar) müdahaleler yerine planlama disiplini gibi bütüncül olarak yönetilmeye ihtiyacı vardır."

GEÇEN YILIN REKORUNU KIRARIZ
Murat Kurum, 15 Temmuz'un hemen sonrasında başlattıkları kampanyalarla darbe girişiminin sektörde oluşturabileceği tüm tıkanıklıkları çözmeyi hedeflediklerini söyledi. Kurum, "Gayrimenkul sektöründeki gidişatı anlayabilmenin öncelikli olarak satışlar ve yatırımlardan geçtiğine inanıyorum. Gerek TUİK verilerine gerekse bizlerin yaptırdığı araştırmalardan yola çıkarak bu yıl içerisinde gerçekleşen ilk ve ikincil el satışlarının geçen yıl rakamlarının üstüne çıktığını görmekteyiz" diye konuştu.

KONUT SEKTÖRÜ HEP CANLI OLACAK
Türkiye'de konut sektörünün geleceği hakkında bir değerlendirme yapabilmek için öncelikle sektörü destekleyen etkenleri incelemek gerektiğini söyleyen Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir ülkede konut sektörünün canlılığını koruyabilmesi için öncelikle o ülkenin genç ve büyüyen bir nüfusa sahip olması gerekiyor. Ülkemize baktığımızda tam da ifade ettiğimiz şekilde nüfusun yaş ortalamasının 30'un altında olduğunu ve nüfus artışının sürdüğünü görmekteyiz. İleriye dönük yapılan projeksiyonlar ve nüfusun artış hızının korunabilmesine yönelik teşvikler, nüfus ile ilgili etkenin uzun bir süre daha sektörü desteklemeye devam edeceğini gösteriyor."

Kurum, önemli bir kısmım depreme dayanıksız yapıların oluşturduğu yapı stoklarının acil olarak yenilenmesi gerekliliğinin her kesim tarafından sıklıkla dile getirilen bir konu olarak hükümetin gündeminde olduğunun altını çizdi.

Kurum, "Bu konuda birçok şehirde kentsel dönüşüm projeleri geliştiriliyor. Geliştirilen bu kentsel dönüşüm projelerine rağmen, hâlâ, atılması gereken çok önemli adımlar olduğu da bir gerçek. Ayrıca, kırsal kesimden çeşitli büyük şehirlere olan iç göç, bununla beraber yurtdışından ülkemize gerçekleşen dış göç de dikkate alındığında, konut sektörünü hareketli tutacak birçok etkenin ülkemiz gündeminde olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Tüm bu işaretler, bizlere ülkemizdeki gayrimenkul sektöründeki hareketliliğin devam edeceğini göstermektedir." ifadelerini kullandı.

Sabah Emlak Gazetesi