Murat Kurum; '2023 hedeflerine odaklanmalıyız!'

22 Ağustos 2016 Pazartesi 11:46

'Kamu ve özel sektörün birbiriyle koordinasyonla ilerleyerek, 2023 hedeflerine odaklanması, dünyanın en güçlü 10 ekonomisi arasına girme idealinden vazgeçilmemesi son derece önemlidir.' diyen Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum Hürriyet Gazetesine açıklamalarda bulundu.

Hepimizin bildiği gibi ülkemiz,2002'li yılların başından itibaren, siyasal istikrara kavuşmuş olmanın getirdiği rahatlama ile proje ve büyüme odaklı bir yöntem anlayışına kavuşmuş, bunun sonucu olarak da birçok gelişmiş ülkenin ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin üzerinde büyüme oranlarını yakalayabilmiştir. Bu dönem içerisinde, gayrimenkul sektörü ülkemizin büyüme hamlesinde, diğer sektörlerden farklı olarak tetikleyici bir rol üstlenmiştir. Artan nüfusumuzun getirdiği konut açığını kapama ihtiyacı, bununla birlikte, deprem riski taşıyan bir bölgede yaşamamız sebebiyle, depreme dayanıksız konutların yeniden dönüştürülmesi zorunluluğu, inşaat sektöründeki canlılığın devamını sağlamıştır. Son dönemde bu sektöre önemli yönde katkı sağlayan etkenlerin araşma, 2012 yılında yabancı ülke vatandaşlarına gayrimenkul ediniminde kolaylık sağlayan "mütekabiliyet" yasasının yürürlüğe girmesi de eklenmiştir. Nitekim son 3 yıla ait konut satış istatistiklerine bakıldığında, yabancıların gayrimenkul sektörüne kattığı artı değer kolaylıkla göze çarpmaktadır.

KAMPANYA SEFERBERLİĞİ
15 Temmuz da yaşamış olduğumuz ve milletçe başarılı bir sınav vermiş olduğumuz sürecin ülkemiz ekonomisi üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkiyi ortadan kaldırmaya yönelik yapılabilecekler ve Emlak Konut'un rolü ve üzerine düşenlerin ne olabileceğinin değerlendirmesini yaptık. Tabi ki sadece Emlak Konut olarak değil, projelerimizi beraber yürüttüğümüz yüklenicilerimizin değerli olduğunu düşündüğümüz görüşlerini de alarak yüklenicilerimizle birlikte hep beraber güzel bir kampanya başlattık. Bu kampanyada konut alıcılarının alım güçlerini rahatlatabilmek amacıyla peşinat oranlarını yüzde 20'ye indirdik, gelir paylaşımlı projelerimiz de dahil olmak üzere, satışlarımızda taksitlerimizi 120 aya çıkardık ve konut almak isteyenlere banka kredisi kullanma zorunluluğu olmadan, doğrudan Emlak Konut'a borçlanabilme imkanı getirdik. Burada bir Başka önemli nokta da, borçlanma oranını Tüfe'ye endeksli ya da aylık yüzde 0.7 vade farklı olmak üzere 2 farklı alternatif sunarak oldukça avantajlı hale getirdik. Böylece konut alıcılarının finansman yükünü azaltmayı hedefledik. Kampanya çerçevesinde uygulamaya başladığımız bu satış yöntemleri birçok ilki barındırıyor ve konut sahibi olmayı düşünenler için çok avantajlı koşullara sahip.

Yüklenicilerimizin finansmanını rahatlatabilmek amacıyla da, Emlak Konut olarak, konut satışlarındaki peşinatlardan ve ilk 1 yıllık taksitlerden almamız gereken payı da yüklenicilerimizin kullanımına bıraktık. Bu kampanyanın etkilerini çok kısa bir süre içerisinde görmeye başladık. Kampanya ile ilgili ilanlarımıza başladığımız günden beri şirketimiz ve satış ofislerimiz inanılmaz yoğun ve gelen talepleri karşılamaya çalışıyorlar. Basına da yansıdığı şekliyle bizim uygulamaya koyduğumuz bu kampanyadan ilham alan ve sektöre getirdiği hareketliliği gören diğer inşaat firmaları da benzer kampanyaları uygulamaya koydular veya koymak üzere çalışma yapıyorlar.

YENİ MODELLER GELİŞTİRİLİYOR
Sektörün geleceği açısından bakıldığında da, hükümetimizin sektörü canlı tutmaya yönelik arayışları ve bu yöndeki çalışmaları kolaylıkla görülebilmekte. Örneğin, geçen hafta içerisinde yürürlüğe giren gayrimenkul sertifikalarına yönelik yeni tebliği bunlardan sadece bir tanesi olarak değerlendirmek gerekiyor. Hükümetimiz bu konu üzerinde uzun bir süredir çalışıyordu ve biz de dahil olmak üzere çeşitli kesimlerden bu konuyla ilgili öneriler almıştı. Tüm bu değerlendirmeler sonrasında, gayrimenkul sertifikası ihracının kolaylaşmasıyla beraber bu sermaye piyasası aracını kullanarak daha kolay proje gerçekleştirebilmenin önü açılacak. Yine, gayrimenkul fonları da nispeten son dönemde yavaş yavaş gelişen ürünlerden biri ve inanıyorum ki kısa ve orta vadede bu araç ülkemizde sıklıkla kullanılır durumda olacak.

YATIRIMLAR AKSAMAYACAK
Ülkemiz önünde geliştirilmeyi bekleyen, inşaat sektörüne yönelik birçok önemli proje bulunuyor. Aklımıza ilk gelen Kanal İstanbul projesi, sonrasında Çanakkale Boğaz geçiş projesi ve çok kısa bir süre içerisinde ihalesi gerçekleştirilecek olan İstanbul Boğazı'nın altından raylı ve tekerlekli sistemli araçların birlikte geçmesine imkan sağlayacak olan yeni bir tüp geçiş projesi. Bu mega projeler önümüzdeki yıllara damga vuracaktır. Küresel piyasalarda yaşanan dalgalanmalara rağmen ülkemizin büyümesi devam etmekte yatırımlar aksamadan yürümektedir. Merkez Bankamızın atmış olduğu pozitif adımların da katkısıyla her geçen gün faiz oranlarında düşüş devam etmekte bu da ülkemizin büyümesine katkı yapmaktadır.

Hürriyet Ek Gazetesi