'Ekonominin lokomotifi inşaat sektörüdür!'
Adana iş, spor ve siyaset dünyasının renkli simalarından Talat Özyürek inşaat sektörünü değerlendirdi.

Sayın Talat Özyürek, hem siyasi hem de inşaat sektörünün etkin bir girişimcisi olarak Adana'yı sektörünüz acısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özellikle, inşaat sektörü müteşebbisi olarak yanıtlamak istiyorum. 15 yıldan önceki Adana'nın tarihi yakınmalar tarihidir. Hangi sektör temsilcisi ile konuşursanız, size bin bir şikâyetini anlatırdı. Çünkü esnaf, geçmişteki özlediği mutlu olduğu tablonun mirası ile idare ediyordu. Şehrimiz üzerine bir ölü toprağı serilmiş görüntüsü vardı... Bu görüntü yaklaşık 10 küsur, yıldır kalkmış durumdadır. Artık Adana'da çekiç, testere ve hızar sesleri her yandan duyulmaya başlamıştır... Her köşede inşaat tabelası görmek mümkün. Sektörde esnaf, geçmişin mutluluğu ile avunmak yerine gelecekle ilgili plan ve yatırımlarını konuşmaya başlamıştır..

HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ
Sektöre yalnızca Adana hattından bakmak bizlere çelişkili neticeler verir.Türkiye sathından sektörü değerlendirdiğimizde gerek büyüme oranları gerek konut satışları konjonktürdeki tüm olumsuzluklara rağmen hiçte fena değil. Ekonomik baskılar içerisinde sağlıklı olarak büyümeye çalışan bir sektörümüz var... Piyasa hareketlerinden direkt etkilenen sektörümüz gerek üretim için gerekli finansal maliyet faizi ile gerekse satış için geçerli kredi faizi maliyetleri ile boğuşmak zorundadır... Lakin, ülkeme sonuna kadar güvenen biri olarak piyasalardaki kaotik ortamın palyatif olduğu konusunda eminim. Şunu unutmayalım ki hepimiz aynı geminin içerisindeyiz, olaylara bu şuurla bakmak gerektiğine inanıyorum.

ÜLKE EKONOMİSİNİN LOKOMOTİFİ İNŞAAT SEKTÖRÜDÜR
İnşaat sektörü üstlendiği istihdam sayısı, yarattığı katma değerle ülke ekonomisinin lokomotifi konumundadır.Barındırdığı kalem sayısı ise kendi içerisinde kompartımanları oluşturur.Boyacısından, tuğlacısına, anahtarcısından, mobilyacısına, tarımsal faaliyetlerden konfeksiyoncusuna kadar.

Peki, kentsel dönüşümü destekliyor musunuz?
Müsaadenizle bu konuya biraz ayrıntılarıyla girmek istiyorum. Üzülerek belirtiyorum ki bu şehrin hala % 70 varoşlarda yaşıyor. Konuyu biraz daha müşahhas hale getirelim. Varoş ne demek: Yangın olduğu zaman itfaiyenin giremediği, acil hasta olduğunda ambulansın hastayı bulamadığı, asayiş problemlerinin çıktığı, sıcak havada nemin tavan yaptığı yaşam alanlarına varoş diyebiliriz.

APARTMAN MODELİ
Apartmana beton yığını diyen zihniyeti anlamak güç olsa gerek. Yukarıda zikrettiğim bilinçle gelişen, büyüyen kentsel projeleri için apartman modern yaşam demek, sağlık demek, altyapı demek, can güvenliği ve bir arada yaşaman yegâne örneği demek... Unutmayalım ki Dünyanın temel gerçeği apartman modelidir.

Eski, sağlıksız, kötü mimariye sahip konutlar kentsel dönüşüm sayesinde modern alanlara dönüşmekte. Tüm bunlara paralel olarak Adana'da 1950'lerde yapılan apartmanlar meslektaşlarımız tarafından satın alınarak yıkılıp yeniden yapılıyor. Böylece yer yer maruz kaldığımız adeta ucubeyi andıran yapılar bu sayede şehrin estetiğine önemli katkı koyuyor. Göz zevkimizi bozan aynı zamanda eski teknoloji, eski malzeme ile üretilen ve depreme karşı dayanıksız binaların önümüzde ki 5 yılda yok olacağına inanıyorum.

KENTSEL DÖNÜŞÜM HAYATIMIZIN BİR PARÇASI
Sadece sektörün bir parçası olduğum için değil, herhangi bir iş kolunda dahi olsaydım, Kentsel dönüşümü hayatımızın bir parçası yapan sisteme dua ederdim. Şimdi size abartı gelemsin; Ekonomik yönden Adana'yı Adana yapan pamuk ve narenciye idi... Sadece bu iki ürünün Adana'da üretilmesi, onbinlerce insana ekmek kapısı açmış ve yaşamını ona göre düzenlemiştir. Bölgesel olarak, Malatya'da kayısı, Siirt'te fıstık, Karadeniz'de fındık gibi örnek çok. Bu ürünler bölgesel olarak ekonomiye can vermektedir. Ama bana sorarsanız kentsel dönüşüm, Türkiye'de bütün şehirlerin ekonomisine kan pompalamaktadır. Türkiye'de bana göre son yüzyılın ekonomik keşfi; kentsel dönüşümdür.

Peki, Adana'da durum nasıl?
Adana'nın kentsel dönüşüm açısından ne durumda olduğunu üç aşağı beş yukarı her kesim biliyor. Sizde biliyorsunuz ki, kentsel dönüşümde amaç rantmış gibi bir algı oluşturulmak isteniyor. Lakin belediyeler rantın değil hizmetin tarafıdırlar.

KENTSEL DÖNÜŞÜMDE ÖRNEK BAŞKAN ÇELİKCAN VE ÖRNEK BELEDİYE YÜREĞİR
Bugün Yüreğir Belediyesine bakalım, kentsel dönüşüm yapıyor. Neden kavga yok? Neden herkes mutlu? Neden hiç kimse hakkım yendi diye bağırmıyor? Çünkü Ak Parti'nin o zamanlar başbakanı olan SN. R.Tayyip Erdoğan, kentsel dönüşümü kamuoyuna duyururken bu işin ilkelerini de açıkladı. Bu ilkelere uyulduğu müddetçe hiçbir sorun oluşmaz. Çünkü amaç, önce toplumun zenginleşmesidir; zengin toplumlar zengin belediyeler üretir... Zengin belediyeler zengin toplumlar üretemez. Bu bir hak-hukuk işidir. Bu yönüyle Yüreğir Belediyesi dolayısıyla Mahmut Çelikcan Bey bunun çok güzel örneğini sergilemiştir... iş yapan ile sesi çıkanı birbirinden ayırmak gerekir. Maalesef Adana'da en az iş yapanlar, en fazla ses edenlerdir.

Adana'nın son iki yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?
İki yıllık kayıp süreci diye değerlendiriyorum. Bıraktığımız zaman görece olarak, bir takım şeyler yapılmaktadır. Sanki görev savma adına bir faaliyet olmaktadır. Ancak Büyükşehir Belediyesi'nin kalıcı bir faaliyet ve yatırım yaptığını görmeniz zordur.

SORUNLAR ORTA YERDE DURMAKTADIR
Gidiyorsunuz Adana'nın köylerine alakasız ve yararsız yerlerin kilit parke taşı ile döşendiğini görebiliyorsunuz. O kilit taşı oraya hangi amaçla yapılmış, neyin karşılığı? Bilen yok. Üstelik altyapısı olmadan döşenmiş bu kilit taşları, bir yağmur esnasında toprağın suyla aşağı doğru akması neticesinde dağılmaktadır. Köklü bir şey olsa köylüye yararı var diyeceğim. Ancak köylüye de yararı yok ve sadece göz boyamadan ibaret yapılmış bir hizmet. Kamu kaynaklarının bu denli israf edilmesi yazıktır. Günahtır.

ÖMER ÇELİK İLE YÜKSELEN TURİZM BİLİNCİ
Elbette var, örneğin inşaat sektörü işe birlikte sanayide ve ticaret hacminde bir genişleme yaşanmıştır. Bunun yanı sıra şuan Adana'da hızla bir turizm bilinci yükselmektedir. Kozan'da Anavarza da yapılan kazılar, Karataş'ta magarsos, hele misis'te yapılan kazılar ile sadece Adana'nın değil, bu coğrafyanın tarihini yeniden yazdıracak bilgilere ulaşılmaktadır.Sn. Ömer Çelik'in Adana'mıza kazandırdığı Ortadoğu'nun en büyük müzesi de faaliyete girecektir. Bu çalışmalar devasa yatırımlardır. Yüz yıldan fazla orada duran Alman köprüsü, binlerce yıldır keşfedilmeyi bekleyen kapı kaya kanyonu hep bu dönemin kazanımlarıdır..Ak Parti iktidarının kazandırdığı değerlerdir. Ve bunlar daha başlangıçtır.

Yüksel MERT/Adana Medya Gazetesi 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner182

banner181