'Yabancıya vatandaşlık uygulamasında 300 bin dolar sınır için çalışmalar başladı'!

26 Mart 2018 Pazartesi 11:48

Türkiye'de 1 milyon dolarlık ev alanlara, başka bir şart aranmaksızın vatandaşlık verilmesinin yolu açılmıştı. Şimdi bu limitin 300 bin dolara düşürüleceği bildirildi

Capital ve Ekonomist dergileri tarafından bu yıl 7'ncisi düzenlenen 'Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin ikinci gününe 'gayrimenkulun geleceği' damga vurdu. Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü'nün moderatörlüğünü yaptığı oturumda konuşan Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Feyzullah Yetgin, yabancıya konut satışının 2017'de 5 milyar dolar seviyesine ulaştığını söyledi.

7.5 MİLYON DÖNÜŞECEK
Bu rakamın 20 milyar dolara çıkarılmasının da mümkün olduğunu belirten Feyzullah Yetgin, "1 milyon dolarlık konut alımında yabancılara vatandaşlık veriliyor. Buradaki limitin 300 bin dolara indirilmesi için çalışmalar başladı" dedi. Yabancıya yapılan konut satışına ihracat gözüyle bakılması gerektiğini belirten Yetgin, şunları söyledi: "Tapu işlemleri hızlanman. Önümüzdeki dönemlerde de istihdamla birlikte 2023 hedefleri açısından sektörün üzerine düşen çok büyük görevler var. En önemlisi ayrı ve hızla bir tahkim ve hukuk yapısı olmalı" dedi. Kentsel dönüşüme de değmen Yetgin, "7.5 milyon konutun değişmesi gerekiyor. Kentsel dönüşüm akıllı ve sürdürülebilir olmalı" diye konuştu.

DÜNYADA İKİNCİYİZ
Türkiye'nin OECD ülkelerinde konut satışı bakımından ABD'den sonra ikinci konumda olduğunu belirten Nef îcra Kurulu Başkanı Erden Timur, "Konut kalitesi anlamında da dünyada iyi durumdayız. Konut, ikamesi olmayan bir ürün ve talep hiç düşmüyor. Sadece yaşamsal dinamiklerin değişimine göre bir değişim süreci yaşıyor. Şimdi de komin hayat geri geliyor. Paylaşımlı ofisler artmaya başlıyor" dedi.

FİNANSMAN PAHALANACAK
Gayrimenkul yatırımında; proje geliştirmek, ruhsat almak ve yapımının 2-3 yıl gibi uzun bir süreyi bulduğunu belirten Torunlar GYO Başkanı Aziz Torun, "Finansman sağlamak için atış hemen yapılması gerekiyor. Bu nedenle satarak yapılan projeler var. Önümüzdeki süreçte her sektör gibi finansmanın daha pahalı olduğu bir döneme giriyoruz. Geçen 8 yıl paraya daha rahat ulaşılan bir dönemdi" diye konuştu.

DEĞİŞİM ŞART
Değişimin her zaman olduğunu ama dijital teknolojinin başdöndürücü hızla gelişmesinin, daha geniş bir etki alanı oluşturduğunu belirten Koç Holding CEO'su Levent Çakıroğlu, "Bunun yeni ve mevcut iş modellerine getirdiği yıkıcı bir etkisi var. Örneğin İSO'nun '500 büyük' listesine baktığımızda şirketlerin yarısı iflas etmiş. Nedeni ise bazı şirketler mevcut iş modellerine aşıklar, değişen fikirlere açık değiller" diye konuştu.

'KREDİ FAİZİ VERGİDEN MAHSUP EDİLSİN'
Bankaların konut kredisi vermeye başladığı 2000'li yılların başından itibaren sektörün önemli bir sıçrama yaşadığını belirten DKY İnşaat Başkanı Ali Dumankaya, "2017 yılı sektörde rekor yılı oldu. Türkiye'de geçen sene 1.4 milyon konut satıldı. Bunun 650 bini birinci el konut. Sektör her zaman hareketli. Yılda 600 bin evlilik, 120 bin boşanma yaşanıyor. Yaklaşık 100 bin de yurtdışından gelip gayrimenkul alan oluyor. Sektörün daha da gelişmesi için konut kredi faizinin vergiden mahsup edilmesini istiyoruz" dedi.

LONDRA VE ÇİN'E İNOVASYON MERKEZİ
Dünyada büyük şirketler dijitalleşmeye 1.2 trilyon dolar harcıyor. Dijitalleşmeyi 'aracısızlaşma' olarak tanımlayan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, zaman içinde belki bankaları, bankacıların i değil teknoloji uzmanlarının yöneteceğini söyledi. Bali, "Bizden sonraki nesiller, biz bankacıları çok iyi mevduat topladığımız için takdir etmeyecek. Teknolojiyi kullanarak işimizi nasıl geliştirdiğimize bakıp bizi değerlendirecek. Biz buna yatırım yapıyoruz. ABD'de Silikon Vadisi'nde birkaç senedir bir Ar-Ge merkezimiz var. Çin ve Londra'da da yakında teknoloji ofisleri kuruyoruz" dedi.

HERKES İŞİNDE LİDER OLMALI
TürkTelekom CEO'su Paul Doany, "Herkes işinde lider olmalı ve takım çalışmasıyla şirketi dönüştürücü j işlere odaklanmak Ama bu eskiden olduğu gibi hiyerarşik bir düzende olmamalı. Dijital teknoloji mevcut şirketlere değişim fırsatı sunuyor ve bu şirketler değişmezlerse çok büyük bedel ödüyor" dedi.

MERKEZ'LERİN ETKİSİ SINIRLI
Dünyadaki değişen piyasa koşulları nedeniyle merkez bankalarının önündeki düzenleme görevinin çok zor olduğunu, çünkü artık piyasada öngörülebilirlik oranının düştüğünü belirten TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, "Dolayısıyla merkez bankalarının etkileri sınırlı. Daha geniş finansal kontrol gerekli" dedi.

Gülten Uğurlu / Posta Gazetesi